Tekrar tekrar izlediğim bazı 'şeyler' :)

Bazı şeyler yazdım çünkü kategori karışık: filmler, diziler, çizgifilmler, klipler aklıma geleni yazdım :D

Karayip Korsanları:  Bunun ilki çıktığında ben liseye gidiyodum son sınıftaydım. İtiraf etmek gerekirse filme gitme nedenim Orlando Bloom'u sevimli bulmamdı (sanırım o dönemde tüm genç kızlar onu severdi :) ).  Amaaaa filmden çıktığımda Johnny Depp' e aşık olmuştum (gençlik işte ehehh :) ) Sonra vcdsini aldım. Okuldan gelince haftaiçi hergün akşamüstü 5-7 arası izliyodum :D kaç kere izlediğimi tam sayamadım, en son 57ye kadar saymıştım ama sonra izlemeye devam ettim :D Özellikle 'Siyah İnci'nin Laneti' ve 'Dünyanın Sonu'nu izliyorum (izliyorum dedim çünkü hala izliyorum inatla kihkihkihh :D ) Filmin sonuncusuna gitmemiş biri olarak kendime koca bir 'yuuuuhhhhhh' patlatıyorum ayrıca (vakit yok anam napıyımmmm) Kaptan Jack Sparrow'un salına salına yürümesine bayılıyorum yaa. Nası pis bi insan ama nası karizmatik bi insan dimi :D İzlemeyen kalmamıştır heralde bu seriyi :)

Avatar: Son Hava Bükücü: 3 sezon süren bu güzide çizgifilm/anime üniversite hayatımın 2 yılını falan mı aldı :D cnbce'de başlasa da izlesem diye az beklemedim yani. Aang'in şaşkın suratıyla 'bu çocuk mu dünyanın kaderi?' dedirtecek şeyler yapması, Katara'nın şirin yüzünün altında yatan güçle düşmanları dize getirmesi (3. sezondaki kan bükme muhabbeti fenaydı), Sokka'nın salaklıkları, Toph'un herkese tepeden bakan burnu havada halleri, Zuko'nun intikam hırsıyla yanması ama sonradan takındığı sevimli halleri, Iroh'un tembelliği ve çay aşkı..Daha bi sürü şey var...Ayrıca en bayıldığım karakterlerden biri de Momo :D

FT Island / I Hope klibi: İzlemeye doyamıyorum bu klibi yaa. Şarkıya bayıldım zaten. Hong Ki'nin turuncu saçlarına bayıldım. Süper ne diyim :D







Hong Ki'nin izlediğim ilk klibi buydu, açılışı bunla yaptım. Sonra diğer kliplerine baktım falan filan :D ama en çok bunu seviyorum...

Phineas ve Ferb: Evet evet çocuk gibi bunu izliyorum ben :D

Phineas'ın 'Bugün napıcamızı biliyorum' diyip o yaşına rağmen dünyanın en muhteşem icatlarını yapmasına, Ferb'in mekanik dehasına ve dikdörtgen burunlu şaşkın suratına, Candace'in bunları bi türlü yakalatamamasına, Dr. Heinz Doofenshmirtz'in herbiri birbirinden şapşal kötülük planlarına, Perry adında şaşkın bi ornitorengin 007 James Bond'dan daha başarılı bi gizli ajan olmasına, bütün Danville'in bu kardeşlerin yaptıklarından haberi olması ama annesiyle babasının hala duymamış olmalarına ve bu 'icat'lar için gereken bütçeyi nerden sağladıklarını düşünmeme sebep olmalarına bayılıyorum. Çocuk gibi oturup tekrar bölümlerini bile izliyorum, yuhh bana artık dimi :D :P

Boys Over Flowers:Kim ne derse desin ben bu diziyi seviyom arkadaş. Özellikle Lee Min Ho'nun sevimliliğine paha biçilemez. Bazı sahnelerini tekrar tekrar açıp izliyorum. Dizide sevmediğim karakterler tabii ki vardı (Ji Hoo, Jan Di'nin anasıyla babası...) ama diziyi silemezler benden :D Hana Yori Dango'yu izlemedim bilemem ama ben Kore yapımını çok sevdim işteeeee :D İçimdeki Lee Min Ho aşkını başlatan dizi bu yaa :) onun şaşkın aşık hallerine bayılmıştım :)

Özellikle Gu Jun Pyo'nun ramen yeme sahnesinden sonra bütün herkes marketlere koşup ramen aramıştır heralde dimi :P ben çok canımın çektiğini biliyorum yani, hatta şimdi ki ramen sevdam bundan kaynaklanıyo olabilir :D

 


You're Beautiful:Bu diziyi de herkes beğenmemiş sanırım ama ben çok sevdim. Özellikle Jeremy olan her sahneyi açıp izliyorum, gülüyorum, bayılıyorum yaa...Nası bi şeker bi varlık bu yaa...Güldüğü zaman izleyen insanı gülümseten, yanakları sıkılası bi çocuk :D :P


Ayrıca dizide 13. bölümde Hwang Tae Kyung'ın domuz-tavşana sarılıp gülümsediği bi sahne var ki 10 kere izlemişimdir (hangi bölümde olduğunu bile ezberlemişim baksanıza :D ) Güzel dizi vesselam bence izleyin :D


Makas Eller:Johnny Depp'in kuşkusuz en iyi filmlerinden biridir. Kaç kere izlersem izliyim final sahnesinde içim titrer. 1990 yapımı bir film, bence bir başyapıt...Amerikan banliyösü tasviriyle, burda yaşayan insanları tanıtma tarzıyla eleştirel bi yanı da var bence. Zaten Tim Burton ve Johnny Depp ne zaman bir araya gelse böle güzel bir film çıkıyor ortaya. Filmin konusu kısaca şöyle:


Edward, bir mucit tarafından yapılmış, elleri takılmadan mucit öldüğü için yarım kalmış. Mucit Edward'ı tam bir beyefendi olarak yetiştirmiş, çok kibar, görgü kurallarını iyi biliyor. Sonra bi kadın buluyo Edward'ı evine götürüyo. İşte Edward'ın burada başına gelenleri anlatıyo film. Daha fazla anlatırsam spoiler olcak :) Filmi izlemeyen varsa mutlaka izlesin derim, çok romantik bir yanı var filmin. Kaç kere izlediğimi saymadım ama çok izledim yani :D Edward'ın yaşadığı malikane, rengarenk Amerikan banliyösü, Johnny Depp'in oyunculuğu, bunların hepsi görülmeye değer :D


Foster'ın Hayali Dostlar Mekanı:Ben hala çocuğum bu belli dimi. Yazdıklarımın yarısı çizgifilm :D Ama bu 'büyükler için çizgifilm' kategorisine girer bence :P  Resimdeki karakter Bloo olup, düzenbazın önde gideni bir varlıktır. Yapmadığı dalavere yok nerdeyse. Yabancı toplumlarda çocukların hayali arkadaşları olması gibi bir durum vardır ya (benim yiğenimin de var gerçi,bizle yemek falan yer arada :D ) işte bu çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde hayali dostlarını bu eve veriyorlar evlat edinilsin diye (yetimhane gibi bişeymi artık) Genelde Bloo ortalığı karıştırıyo, arkasını toplamak başkalarına düşüyo falan ama çok eğlenceli. İzlettiğim herkese sevdirmiştim Bloo'yu. :D İşte en sevdiğim 2 sahne :P













İşte bunlar böyle. Aslında daha çok şey var böle izlemeden duramadığım ama yeter bu kadar yazdığım dimi :D İçimdeki çocuğun karnı acıktı, yemeğe gitmem lazım :D :P Başka yazılarda ve saçmalamalarda görüşürüz o zaman :D

 

5 yorum:

winpohu 'ca 10 Haziran 2011 15:30  

I hope klibi ve bof yorumlarına katılıyorum .bizde hala bof un kısımlarını açar izleriz çok komik sahneleri vardı hatta bu gün izledik o ramen yeme sahnesini insanın canı çekiyor bir sonra ocağı açamadı da rameni öyle yedi ya onu bile canım çekti :)

hayalmiyim :) 10 Haziran 2011 16:08  

evet yaa hatta o sahnede çok şekerdi :D Geum Jan Di'nin tekme attığı sahneye de çok gülüyorum yaa :D Ben çok sevdim o diziyi hala izliyorum nasıl oldu da beğenmeyenler oldu anlamadım :(

hikaruivy 11 Haziran 2011 01:49  

ahhh, ben de bof'a, avatar'a, karayip korsanlarına ve you're beautiful'daki bir sürü sahneye bayılıyorum!! jan di bile beni bof'tan soğutmaya yetmedi, daha ne olsun?? :D :D normalde kızla bi alıp veremediğim yok, ama acayip abartılı mimiklerle oynuyordu ve gül gibi min ho'ya az çektirmedi :P min ho'yu bulmuşsun kızım, daha ne istiyosun, belanı mı?? allaalla yav...

avatar en sevdiğim 2. çizgi filmdir (birincisi lady oscar). keloğlan aang'in şebekliklerine bayılmıştım; ama favorim prens zuko'ydu: sağolsun sayesinde bu eşşek kadar yaşımda bir anime karakterine aşık oldum :P :D bi de ben o momo'yu yerim :) :)

makas eller'in yarısını izledim, diğer yarısı kaldı :P niye öyle oldu ben de bilmiyorum :P

ft island'ın şarkısını biliyordum ama klibi ilk kez izledim; cidden çok tatlıymış. ellerine sağlık tatlım ^^

hayalmiyim :) 11 Haziran 2011 11:42  

evet jan di'nin mimiklerine ben de sinir oluyodum bazen, Min Ho'cuğuma çektirmesine zaten çok kızıyodum :D Min Ho'm da canım kıza yaranmak için neler yapmıştı :) Ji Hoo'yu hiç sevmiyodum ama söylemeden edemicem :)
Aang'in koca sırıtışına bayılıyorum yaa :D Zuko harbiden çok karizmatikti ama :) :P Iroh'nun tembelliklerine de çok gülüyodum, istasyonda çayını elinde ısıtıp içtiği bi sahne vardı ölmüştüm o sahneye :D
makas eller çok güzel yaa mutlaka izlemelisin, ben de Im Juli'yi izlicem en kısa zamanda :D
çizgifilm konusunda Bloo'yu da tavsiye ederim, çok güzel kafa dağıtıyo, güldürüyo, kıkırdatıyo insanı :D

mavi 26 Ağustos 2011 04:34  

Karayip Korsanları yahu. Boku çıksa da izlenir. Bir kaç da Türk dizisi için ben bunu yapıyorum. Kırk kere rastlasam tekrarına kırk kere oturur izlerim ehe :P

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Twitter Update

Followers

Labels

Recent News