Aşk Tesadüfleri Sever...



Biraz geç kalmış bi yazı  bu sanırım ama filmi yeni izledim napim...

Ben bu filme hakkaten bayıldım, ağla ağla yüzüm gözüm şişti bazı sahnelerinde...İzlemeyenlere şiddetle tavsiye ettiğim bi film. Hatta oturtun herkesi tv, pc başına falan zorla izletin :D

Oyuncuları Mehmet Günsür, Belçim Bilgin, Altan Erkekli, Ayda Aksel, Şebnem Sönmez, Yiğit Özşener... Daha kimler var kimler...

Filmin sloganına bayıldım zaten: "Bazen ilk görüşte bilirsin, o insan senin kaderindir. Bazen bir ömür ararsın bulunmaz..."

İzlemeyenler sadece fragmana baksınlar...Yazının devamı spoiler içerir...

fragman :)

Fragmanda da geçiyo zaten esas kızla esas oğlan aynı günde doğdular. Hatta çok komik de bi hikayesi var bunun. Oğlanın annesinin sancısı tutmuş hasteneye yetiştirmeye çalışıyolar, hastanenin önünde de kızın annesi bi arabada arka koltukta oturuyo. Sonra oğlanın babası, tabi aceleyle geldikleri için, arabayı durduramadı hastanenin önünde diğer arabaya arkadan çarptı. Bu çarpışmanın sarsıntısıyla kızın annesi de erken doğum yaptı :D

İsimlerini mi versem ya daha kolay olcak yazması :) kızın adı Deniz oğlanın adı Özgür :D

Çocukluk yılları ve lise yılları boyunca hep karşılaştılar. Hele küçük kızın çocuğa "Film çevirelim mi?" diyip durması çok şekerdi yaa...Yanlış hatırlamıyosam kızın dedesiyle çocuğun ailesi aynı mahallede oturuyodu. Kız da dedesine gittiği zamanlarda görüyodu bu çocuğu. Sonra kızın dedesi ölünce bir daha karşılaşmaz oldular. Aslında karşılaştılar da birbirlerini fark etmediler.

25 yıl sonra İstanbul'da tekrar kesişti yolları. Deniz oyuncu olmuştu, Özgür de aslında müzisyen olmak için gitmişti İstanbul'a ama fotoğraf sanatçısı olmuştu. Deniz'in çocukluk fotoğrafını bi sergisinde kullanınca karşılaşıyolar işte. Sonra Deniz'le yemeğe falan çıkıyolar. Yemekte Deniz erkek arkadaşıyla kavga edince çok içiyo. Aslında daha önce kavga etmişlerdi de bi de telefonda tartışıyolar. Takside sızınca Özgür bunu evine götürüyo. Ertesi sabah Deniz sadece bi not bırakıp gidince, onun Ankara'ya gideceğini bilen Özgür de peşinden gidiyo. Ankara'da iyice yakınlaşıyolar, kısacası aşık oluyolar birbirlerine. Gerçi Özgür zaten aşık da Deniz de iyice sevdalanıyo çocuğa. Filmin tamamını anlatcam kimse durdurmazsa :D

Hee bu arada sölesem mi yaa?? O kadar anlattım bunu da sölesem mi???

İzlemeyenler okumasın hacı napim yaa. Özgür'ün bi de hastalığı var, kalbinde ritm bozukluğu var. Böle heycanlanınca falan kalp atışları çok hızlanıyo nefesi daralıyo. Deniz'e söylemiyo bu hastalığını, neden söylemediğine hep kızdım zaten film boyunca...

Neyse hacı filmin sonunu anlatmıyım. Ama çok dramatik bi filmdi. Komik sahneleri de vardı,çok duygusal sahneleri de. Dedim ya ağlamaktan gözlerim şişti bazı sahnelerde. Müzikleri falan da çok güzeldi. Mutlaka izleyin yaa....

İzleyin dedim hacı...

3 yorum:

mydestiny 27 Mayıs 2011 06:05  

Ben de ağlamıştım filme. Babasının oğluna kaset doldurduğu sahnede ve filmin son yarım saati falan hüngür şakır ağlıyordum ben :D Film çok güzeldi. Müzikler şahaneydi. Mehmet Günsür olağanüstüydü :P

Sanırım ilk yorumum, blogun hayırlı olsun^^

hayalmiyim :) 27 Mayıs 2011 06:07  

evet özellikle o sahnede ben de kopmuştum :( izlemeyenler için biraz fazla ayrıntılı bi yazı oldu ama kendimi durduramadım :D
yorumun için teşekkürler :)

mavi 26 Ağustos 2011 04:27  

ah Özgürrr beni de sev :P
Benim için filmin ana cümlesi "İstanbul'a gidipte Ankaraya döneni gördün mü hiç?" olmuştur.
Bu aralar çok dertliyim zaten. Üstüme gelmeyin.

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Twitter Update

Followers

Labels

Recent News